Prof. Dr. Emel Alphan, "Diyabetliye şekeri bile verebiliyoruz, şekeri verdikten sonra diğer yiyeceklerin de kontrollü olarak verilmesinin hiçbir sakıncası yok. Yeter ki kişi kendini kontrol edebilsin, miktar çok daha önemli." dedi.

Prof. Dr. Emel Alphan, "Diyabetliye şekeri bile verebiliyoruz, şekeri verdikten sonra diğer yiyeceklerin de kontrollü olarak verilmesinin hiçbir sakıncası yok. Yeter ki kişi kendini kontrol edebilsin, miktar çok daha önemli." dedi.

Alphan, diyabetten milattan önce bile bahsedildiğini belirterek, o dönemden itibaren diyabetin beslenmeyle tedavi edileceğinin bilindiğini söyledi.

"Diyabetteki beslenme, herkesin uygulaması gereken sağlık bir beslenmedir"

Diyabetteki "beslenme tedavisi"ne eski dönemlerden bu yana önem verildiğini aktaran Alphan, hastaların bunu uygulamak zorunda olduğunu kaydetti.

Alphan, diyabetlilerin "İlacı alırsak, insülini vurursak, istediğimizi de yeriz" düşüncesine sahip olduğunu dile getirerek, "Halbuki öyle olmadığını biliyoruz. Beslenme tedavisi uygulamak zorundalar. Yanlış bilgilendirmeler nedeniyle hastalar yasaklarla boğuşuyor. Pek çok yasakla karşı karşıya kalınca da diyetlerini uygulamamaya başlıyorlar. Halbuki diyabetteki beslenme, herkesin uygulaması gereken sağlık bir beslenmedir." diye konuştu.

"Diyet eziyet değildir"

Karbonhidrat sayımı uygulamasının da sağlıklı beslenme için ortaya çıktığını anlatan Alphan, "Diyabetliye şekeri bile verebiliyoruz, şekeri verdikten sonra diğer yiyeceklerin de kontrollü olarak verilmesinin hiçbir sakıncası yok. Yeter ki kişi kendini kontrol edebilsin, miktar, çok daha önemli. Diyet eziyet değildir, hiçbir zaman da olmamıştır. Onun için de diyetisyenler eğitiliyor." ifadesini kullandı.