Fatih Altaylı: Ağlama aşamasını çoktan geçtim gülüyorum

Fatih Altaylı: Ağlama aşamasını çoktan geçtim gülüyorum
Habertürk yazarı Fatih Altaylı, Fatih Projesi'ni hatırlatarak öğrencilere bilgisayar dağıtılacağı yönündeki gerçekleşmeyen vaadi eleştirdi.

Habertürk yazarı Fatih Altaylı, koronavirüs nedeniyle uzaktan eğitim sistemine geçişte kullanılan EBA için 10 sene önce dağıtılacağı söylenen bilgisayarların akıbetini sorguladı. 

Altaylı, bugünkü yazısında Fatih Projesi'ni hatırlatarak;  "Ama tabletlere o zamanın parası 1 milyar TL harcandığını, bunun da o günün kuruyla 670 milyon Amerikan doları olduğunu biliyorum. Peki nerede o bilgisayarlar?" dedi. 

Altaylı'nın yazısından ilgili bölüm şöyle:

Efesli Heraklitos bu toprakların bir adamı.

Uzaktan da olsa ecdattan sayılır.

Felsefeyi başlatanlardandır.

Siyasetçilere ve zenginlere karşı olduğunu bilmemiz dışında hakkında bildiğimiz az şeyden biri de “Aynı suda iki kere yıkanılmaz” diye ifade edebileceğimiz cümlesidir.

Tabii bu beyefendi, yaşadığı topraklarda 2500 sene kadar sonra aynı suda sürekli yıkanılabileceğinden habersizdi.

Bunu söylememin nedeni şu.

Öğrencilere 500 bin adet tablet dağıtılacağının ve böylelikle evden eğitimin daha rahatça yapılabileceğinin açıklanmasının yarattığı “mutluluk.”

Aynı suda 2. kez yıkanacağız.

Çünkü bu mutluluğu aynen ve daha kesin bir biçimde daha önce de yaşadık.

10 yıl önce.

Adı “Fırsatları Arttırma, Teknolojiyi İyileştirme Hareketi” idi.

Yani “FATİH” projesi.

Tüm öğrencilere tablet bilgisayarlar dağıtılacak, tüm sınıflara akıllı tahtalar asılacaktı.

Eğitimde çağ atlayacak, Güney Kore’yi geçecektik.

Her zamanki gibi muhteşem olacaktık.

Süper işler yapacaktık.

Dünyaya örnek gösterilecektik.

Uçacaktık, kaçacaktık.

Proje başladı.

İhaleler yapıldı.

Öğrencilere 500 bin falan değil tam tamına 1 milyon 480 bin adet tablet dağıtıldı.

Akıllı tahtalardan kaç tane asıldı sınıflara bilmiyorum.

Ama tabletlere o zamanın parası 1 milyar TL harcandığını, bunun da o günün kuruyla 670 milyon Amerikan doları olduğunu biliyorum.

Peki nerede o bilgisayarlar?

Nerede o bilgisayarlarla yetişen ve eğitim alan nesil?

Gülüyorsunuz değil mi!

Ben de gülüyorum.

Ağlama aşamasını çoktan geçtim çünkü.

Etiketler :