İsmail Küçükkaya
Efendiler...
İç savaş bir ulusun yaşayabileceği en büyük acı ve en derin utançtır.
Aynı vatanı paylaşanların huzur ve barış içinde yaşamak dururken kavga/dövüşe kapılıp kardeşin kardeşi; komşunun komşuyu vurması ve kalanların evini barkını, yurdunu terketmek zorunda kalmaları en affedilmez aptallıktır.
Suriye'ye bakın. Ne halde? Milyonlarca insan nerede?
Irak’a..
Lübnan’a…
Bütün Ortadoğu’ya, Filistin’e.
Gazze’ye bakın. İnsanlık dramına.
Hatta demokrasisiz Suud’a, İran’a. Ne huzur var ne can güvenliği.
Bir de Türkiye’ye bakın. Bizim yurdumuza.
Bizi o acılardan kurtaran nedir?
Bizi koruyan hangi özelliğimizdir?
CUMHURİYETİMİZ.
Temelleri 100 yıl önce atılan bizim devletimiz.
Bu ülkede yaşayan herkesin eşit yurttaş olmasını teminat altına alan rejimimiz.
‘Her kim olursan ol istediğin gibi yaşa’ diyen demokratik özgürlük.
“Neye inanırsan onu yaşa kimse sana karışamaz” diyen laiklik ilkesi.
“Kadın/erkek eşittir” diyen medeni bir bakış.
‘Sen kul değilsin, kanun önünde herkesle eşitsin’ diyen yurttaşlık bilinci. Hanedanlığın olmaması.
Kaderimizle ilgili kararlarda söz sahibi olmamızı sağlayan katılımcılık prensibi.
Biz bugün Türkiye sınırlarında huzurla yaşıyoruz. Bunu Atatürk’ün tam 100 yıl önce kurduğu Cumhuriyet’e borçluyuz. Onun temel değerlerine. Her şeyden evvel bir yurdumuz var. Atalarımızdan bize miras kalan, uğruna kurtuluş savaşı verdiğimiz şanlı toprağımız.
Kimsenin söz sahibi olamayacağı, bunu iddia edemeyeceği bizim anavatanımız. İşte bunu o anlaşmalara borçluyuz. Cumhuriyetin, Devletin tapu senedi olan başta Lozan olmak üzere o anlaşmalara.
İşte tüm bunların kıymetini bilmeliyiz. Şükretmeliyiz.
Eksiğimiz var mı ?
Var.
Cumhuriyetimizi tam demokrasi ile taçlandıramadık. Adaleti tam tesis edemedik. Refahı adil dağıtamadık. Bunların mahcubiyeti içinde olmalıyız. Ödevimiz bitmedi.
Atatürk bu devleti sadece 15 yıl yönetti. (1923/1938) Başardıklarına bakın. Bir de bizim tamamlayamadıklarımıza. İşte bugünden itibaren buna odaklanmalıyız. Pazar günü 29 Ekim 2023. Cumhuriyetimizin 100. doğum günü. "Kutlayalım” diye sürekli
çağrıda bulunurken derdimiz bellidir: CUMHURİYETİN KURULUŞ FELSEFESİNİ ANLAMAK VE 2. YÜZYILINDA BİZİM EKSİK BIRAKTIKLARIMIZI TAMAMLAMAK.
O nedenle haykırıyoruz:
#Efendiler ;
Pazar günü Cumhuriyetimiz 100 yaşına giriyor. Farkında mısınız? Onu kuranlar belli. Peki yükseltecek olan kim?
Bizler. Hepimiz.