AK Parti iktidarda kalabilmek için her yolu mübah sayan bir parti.

Kendisiyle çelişkiye düşmek, dün beyaz dediğine bugün siyah demek AK Parti için önemli değil.

Yeter ki iktidarda kalabilsin.

AK Parti’nin iktidar için her yolu mübah sayan politikasının son örneğini Halkların Demokrasi Partisi’ne (HDP) yaptığı ziyaret oluşturdu.

AK Parti, ittifak ortağı MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin istediği üzerine HDP hakkında kapatma davası açtırdı.

Yargıtay Başsavcılığı, siyasetten gelen talep üzerine kapatma davasını o kadar alelacele açtı ki iddianamede suçlananlar arasında vefat etmiş HDP’liler vardı.

AK Parti, HDP konusunda MHP gibi düşünüyor.

Öyle düşünmeseydi, parti kapatmaya karşı bir parti olmasına karşın, HDP hakkında kapatma davası açtırmazdı.

AK Parti’ye göre HDP demek PKK demek.

HDP eşittir PKK.

CHP eşittir HDP eşittir PKK.

CHP, CHPKK’ya dönüştü.

Millet İttifakı da eşittir HDP, eşittir PKK.

6’lı Masa’nın 7. ortağı HDP.
6’lı Masa’nın altında HDP saklanıyor.

HDP, PKK’nın siyasi uzantısı.

Bu nedenle kapatılmalı, HDP milletvekilleri Meclis’ten çıkarılmalı.

Bütün bunları olmamış, bütün bunları söylememiş gibi aynı AK Parti, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın başkanlığında bir heyetle Meclis’te HDP’yi ziyaret ediyor.

Bozdağ’ın heyetinde Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz ve Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş var.

HDP heyetinde ise HDP Grup Başkanvekilleri Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç ile HDP Sözcüsü Ebru Günay var.

Daha da ilginç olanı HDP heyetindeki milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması ve yargılanmaları için düzenlenen fezlekede Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın imzası var.

Bu tablo şu soruları haklı kılıyor.

Madem HDP terörist, niye ziyaret ediyorsunuz?

Madem HDP hakkında kapatma davası açtınız, HDP’yi meşru görmüyorsunuz, terör örgütünün uzantısı olarak görüyorsunuz, niye ziyaret ediyorsunuz?

HDP milletvekillerinin Meclis’ten atılması ve yargılanmaları gerektiğine inanıyorsanız, niye HDP milletvekillerinin desteğini istiyorsunuz?

Bu soruların tek yanıtı var.

Şu anda AK Parti’nin işine öyle geliyor da ondan.

AK Parti için işine gelince öyle veya böyle davranmanın bir önemi yok.

Yeter ki işi görülsün.

HDP ziyareti de böyle bir ziyaret.

Eğer HDP, AK Parti’nin başörtüsü için hazırladığı anayasa değişikliğine destek verirse ne güzel olur anlayışı.

AK Parti HDP’nin de desteğini alarak başörtüsü konusunu referanduma götürürse çok daha güzel olur.

Başörtüsü üzerinden yaratacağı kutuplaşmayla seçimi kazanma şansı artar.

AK Parti, böyle önemli bir çıkar karşısında, terörist dediği, kapatma davası açtırdığı HDP’yi ziyaret etmekte bir mahsur görmeyen bir parti.

Yeter ki amacına ulaşsın, iktidar da kalsın.

Bunun için her yol mübah!