Açık havada tarihi grup toplantısı

Salı günleri TBMM'de yapılan CHP'nin grup toplantısı, Adalet Yürüyüşü vesilesiyle bu defa açık havada gerçekleştirildi.. Kılıçdaroğlu burada yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözlerine çok sert ifadelerle yüklendi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu geçtiğimiz hafta Perşembe günü başlattığı Adalet Yürüyüşü’nün altıncı gününde açık alanda tarihi bir grup toplantısı gerçekleştirdi. Normalde her salı TBMM düzenlenen CHP Grup toplantısı bu kez güzergâh üzerinde, Çamlıdere yol ayrımında kurulan platformda gerçekleştirildi. Tarihe ‘açık havada’ yapılmasıyla geçen 26’ncı Dönem 34’üncü grup toplantısında konuşan CHP lideri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çok sert sözlerle yüklendi. Kılıçdaroğlu, Adalet Yürüyüşü yaparak ‘yargı bağımsızlığını’ etkilediğini savunan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Hakimlere, mahkemelere talimat verdiğinizi ispat edersem, sen; namuslu ve onurlu bir insan gibi görevinden istifa edecek misin?  Ben ispat edemezsem siyaseti bırakacağım. Çünkü ben namuslu ve onurlu bir insanım” diye seslendi. CHP lideri kürsüye, önceki gün  yürüyüş esnasında fenalaşarak dün kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren CHP’li Hasan Tatlı’nın fotoğrafıyla çıktı.

FOTO:DHA

Kılıçdaroğlu'nun grup toplantısı konuşmasından satırbaşları:

-Soruyorlar neden bu yürüyüş? Kendim için yürümüyorum. Adalet arayan bütün mağdur ve mazlumlar için yürüyorum. Bu benim insanlık görevim. Adaleti savunmak zorundayız. Adaletin olmadığı yerde devlet yoktur. İnsanlık yoktur. Bize doğuştan gelen haklarımızı lütuf olarak sunmaya çalışanlar var. Bunu tarihte firavunlar söylerdi şimdi diktatörler söylüyor. Birisi bize anayasal haklarımızı lütuf olarak hatırlatıyorsa ben de ona diktatörlüğü hatırlatıyorum. Adalet için yürüdüğüm yolda tek başına yürüme kararı almıştım. Beni bu yolda yalnız bırakmayan tüm yurttaşlarıma şükranlarımı sunuyorum.

FOTO:SÖZCÜ

-Adalet olmadığı için yürüyoruz. Adalet olsa yüzümüz güler. Adaletin olmadığı yerde ne yapacağız. Yürüyoruz. Haklarımızı arıyoruz. Adaleti savunmak için kimseden izin alınmaz adalet Allah'ın emridir. Adalet ne zaman çöktü?  15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından herkes sokağa indi. İki ayrı 15 Temmuz var halkın 15 Temmuz'u Saray'ın 15 Temmuz'u. 20 Temmuz Saray'ın 15 Temmuz'u. 20 temmuz, OHAL çıkarma yetkisini hükümete veren kararnamenin tarihidir. Bu karara CHP karşı çıktı. Başbakan beni aradı ve hükümete yetki verileceğini söyledi.

Ben “Kusura bakmayın, bizi buna evet diyemeyiz” dedim. 105 bin 836 kamu görevlisinin işine son verdiler. Sorgusuz sualsiz. Kimse sormadı “Bunlara hangi gerekçeyle memuriyetten atıyorsun?” diye. Aileden birisini suçlu ilan ediyorlar ailenin tümünü suçluyorlar. Bu mudur darbe ile mücadele etmek? Adaleti bu şekile çökerttiler. 249 şehidimiz var, doğrudur. 3 tane linç edilen askerimiz var. Onların da haklarının savunulması lazım. ‘Kimse failleri bulun çıkarın mahkemeye' dedim. ‘Haklısın' dediler. 3 askerimiz linç edildi; daha dava bile açılmadı.  Hava Harp Okulu öğrencisi Burak Tekin linç edildi. Onun hakkını kim savunacak? Binlerce öğretim üyesinin işine son verildi. Bunların da hakkını kim arayacak? Biz arayacağız. İbrahim Kaboğlu hepiniz tanırsınız, dünyanın bütün hukukçuları tanır. Pasaportuna el konuldu, yurt dışına çıkmasına izin verilmiyor.Onun da hakkını biz arayacağız. 5 günlük er 290 gün hapisanede yattı.

-Hakimlere, mahkemelere talimat verdiğinizi ispat edersem, sen; namuslu ve onurlu bir insan gibi görevinden istifa edecek misin? Ben ispat edemezsem siyaseti bırakacağım. Çünkü ben namuslu ve onurlu bir insanım.