"Zulüm 1938'de son buldu" başlığı için pişkin savunma: Hakaret ve suç yok!

"Zulüm 1938'de son buldu" başlığı için pişkin savunma: Hakaret ve suç yok!
10 Kasım'da “Zulüm 1938'de son buldu" başlığıyla Akit TV'de yayınlanan haberle ilgili açılan davanın ikinci duruşması görüldü.

Akit TV yöneticileri, yayımladıkları iğrenç başlıkla ilgili ikinci kez mahkemeye çıktı.

DHA'dan Serpil Kırkeser'in haberine göre; duruşmaya katılan ve “Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret" suçundan 4,5 yıla kadar hapsi istenen tutuksuz sanık AKİT TV'nin sorumlu müdürü Ali Özken (27) duruşma salonunda kendisini “Hakaret ve suç yoktur" diyerek tek cümle ile savundu. Mahkemeye de 5 sayfalık savunma dilekçesini sundu.

SORUMLULUĞU BAŞKASINA ATTI

Sanık Ali Özken mahkemeye sunduğu 5 sayfalık savunmasında kanalın sorumlu müdürü olmak dışında iddianameye konu fille hiçbir irtibatının olmadığını ve fiile iştirakinin söz konusu olmadığını söyledi. Sanık Özken “Sırf sıfatım sebebiyle objektif olarak sorumlu tutulmam kanuna aykırıdır. Soruşturma aşamasında failler belirlenebilirdi" dedi. Özken savunmasının devamında soruşturma konusu yayının, haber verme ve eleştiri hakkının kullanılmasından ibaret olduğunu belirterek Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin ifade özgürlüğü maddelerine örnekler sundu.

“TAHAMMÜL İLE KARŞILANMALIYDI"

Sanık Özken, yazılı savunmasını şu sözlerle tamamladı:“10 Kasım 2015 günü yapılan yayın, Atatürk'ün saltanat rejimini kaldırarak kurduğu Cumhuriyet ve onun demokrasiye olan inancına uygun biçimde, farklı görüş ve düşünceler, çarpıcı, rahatsız edici bir dille ifade edilseler bile tahammül ile karşılanmalıydı. Yayının içeriğinde bu nitelemenin somut dayanakları da gösterilmiş, Mustafa Kemal'in özellikle Cumhuriyetin kuruluşundan sonra haksızlık ya da zulüm olarak yorumlanan ve yoğun olarak tartışılan bazı uygulamaları gösterilmiştir. Kurucu devlet başkanı olarak Mustafa Kemal'in kutsanmışlığından, masumiyetinden söz edilemeyeceğine göre, hatalarının velev ki ölüm gününde de olsa dile getirilmesi ceza tehdidi ile karşılanmamalıydı. İfade özgürlüğü zararsız veya kayıtsızlık içeren bilgiler ve fikirler için değil, aynı zamanda kırıcı, şok edici ve ya rahatsız edici olanlar için de geçerlidir. AİHM kararlarında bu durum açıkça belirlenmiştir."

Etiketler :