2022 bilim ve teknolojide 'en 11'

2022 bilim ve teknolojide 'en 11'
Yıllar ilerledikçe teknolojinin günlük hayatta daha fazla yer edinmesi yeni trendlerin oluşmasını sağlıyor. 2022, bilim ve teknolojide çığır açan ve gelecek için umutlanmamızı sağlayan birçok yeni gelişmeye sahne oldu.

Microsoft’un kurucusu Bill Gates’in, “en sıradışı ve zor yıl” olarak nitelendirdiği 2021’den sonra, 2022; küresel ölçekte yaşanan teknolojik gelişmeler, ekonomik krizler, salgın hastalıklar, değişen sanal dünya, bilim ve teknoloji açısından çok büyük değişimlere gebe oldu.

Giderek kolaylaşan veri paylaşımı, artan bulut kullanımı ve blockchain gibi teknolojilerle desteklenen sanal para birimleri ve oluşan yeni trendler 2022'de önemli roller oynadı.

İşte 2022'nin bilim ve teknoloji trendlerinde 'en 11'...

1. Genişletilmiş gerçeklik 'Metaverse'

metaverse-nedir-nasil-alinir-en-populer-metaverse-coin-projeleri140595-112.png

Günümüzde birçok insanın merak ettiği, hızla gelişmekte ve yaygınlaşmakta olan metaverse dünyası, sanal ve artırılmış gerçeklik teknolojilerinin desteği ile öngörülemez bir şekilde büyüyor. Genişletilmiş gerçeklik olarak da değerlendirilen metaverse dünyası, sanal ortamda yaşamak için sunduğu olasılıklarla fiziksel dünya sınırlarını değiştirerek internetin geçirdiği evrimi tanımlıyor. Metaverse dünyasında arazi, ev, eşyalar ve daha birçok sanal obje satın alınabiliyor. Satın aldığınız her şey sanal verilerden oluşuyor ve blockchain teknolojisi ile korunuyor. Metaverse yeni iş imkanları ve ticari olasılıklar yaratıyor. Kişiselleştirilmiş karakter yaratıcıları, metaverse araştırmacıları ve metaverse bilim insanları gibi bu teknolojiye özel çeşitli meslek dalları ortaya çıkmaya başladı bile.

Metaverse kavramının insanların hayatına girmesi, NFT’lerin (Non-Fungible Token -Değiştirilemeyen Token) kullanılmasıyla daha da hızlandı. Facebook’un şirket adını Meta olarak değiştirmesi, bu yeni trendin gelecekte ne denli önemli olacağının en büyük göstergelerinden biri olarak görülüyor. Kripto para ve blockchain ile desteklenen metaverse dünyası 2022 yılının en önemli trendlerinden biri oldu.

  • Oyun ve savunma sektörü bir arada

Dijital dünyayı şekillendiren teknoloji şirketleri, sürükleyici, tepki verilebilir dünyalar yaratma çabalarında metaverse’i öncelikle oyun dünyası için geliştirdiler. Bu teknoloji artık oyuncularla sınırlı değil. Metaverse artık pasif katılım ve konserler gibi etkinlikleri de içeriyor. Günümüzde bu yeni teknoloji trendine beklenmedik bir katılım savunma sektöründe de görülüyor. Oyun ve savunma sektörleri farklı hedeflere sahip olmakla birlikte, simülasyon ortamlarında ortak bir paydada buluşabiliyor.

  • Askeri operasyonların önceden tespitini sağlıyor

Doğal afetler, operasyonlar veya sivil uygulamalar gibi durumlar için çalışanların ve askerlerin geçmiş olaylardan yola çıkarak oluşturulan senaryolarda eğitilmeleri büyük önem taşıyor. Metaverse dünyası operasyonların önceden test edilmesine veya askeri personelin çeşitli senaryolarla eğitilmelerine imkân veriyor.

2. Blockchain ve Kripto para

bitcoin-cryptocurrency-vault-safelock-soin20003-905168316-is-780x440.png

Teknolojik gelişmeler düşünüldüğünde, sanal alemde ticarete izin veren güvenli dijital paralar ve bunların kullanım sistemleri vazgeçilmez bir trend olmaya devam ediyor. Kripto para birimleri ve alt birimlerinin artmasıyla yaygınlaşan blockchain kullanımı, daha önceki yıllarda olduğu gibi 2022 yılında da en öne çıkan teknoloji trendlerinden oldu.

İşletmelerin organizasyonel yapılarını kökten değiştirme potansiyeli olan blockchain, ticari anlamda müşteri güven ilişkilerini ve telif haklarını güçlendiriyor. Blockchain teknolojisinde gerçekleşen üçüncü ve dördüncü nesil çözümleri, hız ve ölçülebilirlikte yaşanan sorunları aşmayı hedefliyor. Ayrıca farklı blockchain platformlarının birlikte hareket etmesine imkân verecek çözümlerin araştırma aşamasında olması, bu teknolojiyi giderek daha da vazgeçilmez hâle getiriyor.

  • Kripto para günlük hayatta da kullanılır hale geldi

Geçmişte bir yatırım aracı olarak görülen kripto para, giderek günlük hayatta da kullanılan bir para birimi hâline gelmeye başladı. Orta Amerika’da bulunan El Salvador’un meşhur kripto paralardan biri olan Bitcoin’i yasal olarak tanıması ve ülkede kullanıma açmasının ardından, gözler dijital para dünyasında başka hangi ülkelerin buna benzer girişimler yapacağına çevrilmişti. Bu konuda İsveç, Kanada, Avrupa Birliği ve İngiltere Merkez Bankalarının kendi dijital para birimlerini oluşturmayı planladıkları biliniyor. Ülkelerin kendi blockchain pazarlarını oluşturması, metaverse uygulamaları, NFT’ler, IoT ve 5G gibi gelişen teknolojilerdeki rolü vb. nedenlerle blockchain, daha uzun yıllar önemli bir teknoloji trendi olacak gibi görünüyor

3. Otomasyon ve Akıllı Cihazlarda Yaşanan Artış / iPhone 14 Pro Max

3518599-e497118828fd6734b6025dcda10320d9-640x640.png3518599-e497118828fd6734b6025dcda10320d9-640x640-001.png3518599-e497118828fd6734b6025dcda10320d9-640x640.png3518599-e497118828fd6734b6025dcda10320d9-640x640.png3518599-e497118828fd6734b6025dcda10320d9-640x640.png

Otomasyon ve akıllı cihazlar 2022’nin önemli teknoloji trendleri arasında yer alıyor. 2022'de geliştirme süreçleri de dahil hemen hemen her alanda proaktif otomasyon süreçleri aktif rol oynamaya başladı. Akıllı cihazların giderek artması ve bu kapsamda artan otomasyon ihtiyacı, bilgi teknoloji birimlerinin görev alanını genişletiyor. Ağa bağlı akıllı fabrika ekipmanlarını, endüstriyel robotları, insansız hava araçlarını, sensörle çalışan cihazları ve sayısız diğer iş varlıklarını içerecek bilgi teknolojileri birimleri yeniden yapılandırılıyor.

2022'nin en son çıkan iPhone 14 Pro Max modeli, akıllı cihazlar arasında en çok trend olan ve gündeme oturan cihaz oldu. iPhone Pro Max, Suya, Sıçramalara ve Toza Dayanıklılık, 60529 sayılı IEC standardı kapsamında IP68 derecesi (30 dakikaya kadar maksimum 6 metre derinlik), A16 Bionic çip, Pro kamera sistemi, saniyede 24, 25, 30 veya 60 kare 4K video kaydı, TrueDepth Kamera, Face ID, Cellular ve Wireless, gibi birçok özelliği kullanıcıya sunuyor.

5. VR ve AR

3518599-e497118828fd6734b6025dcda10320d9-640x640-1.png

Artırılmış gerçeklik (Augmented Reality -AR) ve sanal gerçeklik (Virtual Reality -VR) 2022'de bilinen kavramlar hâline geldi. Bunlarla birlikte gündeme gelen karma gerçeklik (Mixed Reality -MR) kavramının ortaya çıkmasıyla, dijital dünyada birçok farklı olasılık ve uygulamanın önü açılmış oldu. Geçmiş yıllarda gündeme gelmiş olsa da bu teknoloji trendlerine eklenen yeni bir kavram olan genişletilmiş gerçeklik (Extended Reality -XR) 2022 yılı ile birlikte daha fazla önem kazanmaya başladı.

Genişletilmiş gerçeklik, sanal gerçekliği, artırılmış gerçekliği ve karma gerçekliği kapsayan bir terim olarak öne çıkıyor. En basit şekilde açıklamak gerekirse, sanal gerçeklik, tamamen sürükleyici 3D bir dijital ortama girmek için bir kulaklık takmayı gerektiriyor. Artırılmış gerçeklik, bilgisayar görüntülerini gerçek dünyanın üzerine yerleştirmek için bir telefon veya gözlük kullanmayı içeriyor. Karma gerçeklik ise her iki teknolojinin kombinasyonunu oluşturuyor. Sanal dünyada bütün bu teknolojileri bir arada kullanan sistemlere ise genişletilmiş gerçeklik sistemleri deniliyor.

Ticarette, eğitimde, savunma sanayisinde, sağlık endüstrisinde ve bireysel birçok uygulamada kullanım alanı bulan genişletilmiş gerçeklik, teknoloji çağının geleceğinde sağlam bir yer edinmeye devam ediyor.

6. 3D yazıcılarla inşa edilen 'yeni nesil evler'

3518599-e497118828fd6734b6025dcda10320d9-640x640-2.png

Gelişen teknoloji ile artık mimarlar, binaların ölçekli modellerini oluşturmak için genellikle 3D yazıcıları kullanıyor. Ancak bu teknoloji daha büyük ölçekli yapıların üretiminde de kullanım potansiyeli taşıyor. Kullanılan yöntemle 3D yazıcı püskürtme uçlarından çıkan sıvı malzemeler, sertleşen bir köpük yapıyla duvarları oluşturuyor. Katman katman oluşturulan ev, yerinde ya da bir fabrikada şekillenerek parça parça veya tek bir bütün olarak imal edilebiliyor. Oldukça ekonomik, çevre dostu ve yüksek yalıtımlı bu evler, geleceğin önemli barınma araçlarından biri olmaya aday olarak gösteriliyor.

7. İnsanlığın gen haritası tamamlandı

3518599-e497118828fd6734b6025dcda10320d9-640x640-3.png

İnsanların genlerini çözümlemeyi amaçlayan İnsan Genomu Projesi, 1990 yılında başlamıştı. Çok sayıda bilim insanının yer aldığı proje kapsamında üç milyardan fazla nükleotid çiftinin yer aldığı dizilimin haritalanması amaçlanıyordu. 2003 yılında sonlandırılan projede gen haritasının tamamını çıkarmak mümkün olmamıştı. 2022 yılında, 2003 yılındaki haritada eksik kalan %8’lik kısım da tamamlandı. Böylece insan genomunun tamamı çözümlenmiş oldu.

8. 2022'de yapay et üretildi

3518599-e497118828fd6734b6025dcda10320d9-640x640-4.png

Dünya’da, artan nüfus ve azalan kaynaklar nedeniyle bir süredir alternatif protein kaynakları üzerinde çalışılıyor. Özellikle son yıllarda et endüstrisinin kaynaklarını yeterli oranda güçlendirememesi ve artan tüketim ihtiyacını karşılayamaması hayvan sağlığı ve endüstriyel üretim alanında yeni çözümler üretilmesine yönelik çabaları artırıyor. Etin sağlayacağı proteine denk miktarda protein barındırabilecek laboratuvar ortamında üretilebilen tüketim ürünlerinden biri de yapay et deniyor. Yapay ete “İnvitro veya Kültür Et (Cultured Meat)” de deniliyor.

Teknolojinin yardımıyla mevcut gıdalar çok daha hızlı ve değişik yöntemlerle üretilebilirken, günümüzde hayvanları öldürmeden, alınan bir santimetre büyüklüğünde biyopsilerden laboratuvar ortamında “temiz et” üretimi yapılması üzerine çalışmalar 2022'de hız kazandı. 2022 yılında İsrail merkezli Redefine Meat şirketi, üç boyutlu yazıcı ile bitkisel et üretimi gerçekleştirdi.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütünün (Food and Agriculture Organization of the United Nations -FAO) verileri, hücresel kökenli et üretiminin 2030 yılında toplam et ihtiyacının yüzde 10’unu karşılayacağını öngörüyor. Yapay et daha temiz ve ekolojik bir çözüm sunarken uzun vadede insan sağlığına yaratacağı etkiler henüz bilinmiyor.

9. NASA evrendeki en eski galaksiyi keşfetti

bitcoin-cryptocurrency-vault-safelock-soin20003-905168316-is-780x440-001.png

NASA'nın, Avrupa Uzay Ajansı (ESA) ve Kanada Uzay Ajansı (CSA) ile ortaklaşa geliştirdiği James Webb teleskobu, 25 Aralık 2021 tarihinde başarıyla fırlatılmış ve yörüngesine yerleşerek çalışmalara başlamıştı.

  • 2022'de en eski galaksi keşfedildi

NASA'nın James Webb Teleskobu (JWST), 2022'de şimdiye kadar keşfedilen en eski galaksiyi ortaya çıkardı. Galaksinin 13,5 milyar yıl yaşında olduğu belirtildi. 2015 yılında Hubble Teleskobu tarafından keşfedilen önceki rekor sahibi ise evrenin doğumundan 400 milyon yıl sonra oluşan GN-z11 adlı galaksiydi.

JWST, en eski yıldızlardan ve galaksilerden gelen ışığı tespit edebilen Yakın Kızılötesi Kamera (NIRCam) cihazını kullanarak GN-z13'ü görüntüledi. Bu teleskop, ışığın uzayda seyahat etmesi için geçen süreyi analiz ederek, zamanda geri 'gitmek' için geniş bir kızılötesi ışık yelpazesi kullanıyor. Bilim insanları, GN-z13 yaklaşık bin 600 ışık yılı ve GLASS z-11’nin yaklaşık 2 bin 300 ışık yılı uzunluğunda çaplarda olduğunu söyledi.

Öte yandan, her iki galaksinin de bir milyar Güneş kütlesine sahip olduğu, bunun nedeninin ise Büyük Patlama'nın meydana gelmesinden kısa bir süre sonra oluşmaları olduğu belirtildi.

10. Tarihte ilk kez sperm ve yumurta olmadan embriyo oluşturuldu

024b97cb6a43fa2bdfbee1d60caae4991b98601e.png

Bilim insanları, 2022'de tarihte ilk kez yapay fare embriyolarını herhangi bir rahim, sperm veya yumurtaya ihtiyaç duymadan büyütmeyi başardı. Yeni keşfin, organları en baştan oluşturmakta başlangıç adımı olabileceği düşünülüyor.

Embriyoyu en iyi ‘organ yapım makinesi’ ve ‘üç boyutlu biyolojik yazıcı’ olarak gördüklerini paylaşan bilim insanları, yapay embriyoları kök hücrelerden türetti. Normalde vücut tarafından bu hücrelere gönderilen ve ‘ne yapmaları gerektiğini’ söyleyen kimyasal sinyaller, bilim insanları tarafından yapay olarak taklit edildi. Sentetik embriyoların birçoğu bu aşama süresince hayatını kaybetti. Fakat embriyoların bir kısmının yaklaşık 8,5 gün boyunca gelişmeye devam ettiği gözlemlendi. Üstelik bu süre, farelerin gebeliğinde geçen normal süreden iki kat daha fazlaydı. Bu aşamada gelişen embriyolar, normal fare embriyolarıyla %95 benzerliğe sahipti ve plasenta gelişimini tamamlayarak omurga, sindirim sistemi, atan bir kalp ve beyin gelişimine kadar varmıştı.

  • Gelecekte organ donörlüğüne ihtiyaç duyulmayabilir

Gelecekte organ donörlüğüne ihtiyaç duyulmayacağını düşündürten yeni gelişmede bilim insanları, bir sonraki aşamanın kök hücrelerin neyi nasıl yapması gerektiğini nasıl anladıkları ve embriyoda bulunmaları gereken konumu nasıl belirlediklerini anlamak olacağını paylaştı.

Küçük nükleer reaktörler ve jeotermal atılımlar

3518599-e497118828fd6734b6025dcda10320d9-640x640-5.png

2022'de rüzgâr ve hidroelektrik santrallerinin küresel ısınmanın etkilerine karşı savunmasızlığı ve Rusya’ya olan doğalgaz bağımlılığının Avrupa’da yarattığı rahatsızlık, nükleer enerjiyi yeniden politikacıların gündemine getirmişti.

Fransa, altı yeni reaktör inşası ve mini santrallere milyarlarca Euro yatırım planını ilan etmişti. Uçak motoru üreticisi Rolls Royce, İngiltere’de 16 mini nükleer santral inşa etmeyi hedeflediğini açıklamıştı. Rusya, dünyanın ilk yüzer nükleer santralini Sibirya’daki küçük bir kasabanın açıklarında hizmete almıştı.

İklim değişikliğiyle mücadelede, güneş panelleri ve rüzgar türbinleri gibi hali hazırda icat edilmiş teknolojiler kullanılabiliyordu. Ancak nükleer ve jeotermal teknoloji gibi alanlarda da yeni icatlar gerekiyordu. Bu yıl her iki kategoride de atılımlara biraz daha yaklaşıldı.
Nükleer enerji için ABD Nükleer Düzenleme Komisyonu'ndan tasarım onayı alan türünün tek reaktörü olan NuScale Güç Modülü, Time dergisinin yılın 2022 buluşları listesinde yer aldı. 80 fitten daha kısa olan reaktör, yaklaşık 60.000 eve güç sağlamaya yetecek kadar temiz elektrik üretebiliyor.

  • Bu teknolojiyle dünyanın her bir milinden enerji fışkırabilir

Jeotermal enerji dünyanın ısısını güç için kullanmak adına yerin derinliklerine inmek anlamına geliyor. Bu açıdan Jeotermal, rüzgar ve güneşten daha tutarlı olması ve nükleer gibi atık kaygısı taşımaması açısından ideal bir enerji kaynağı olarak görülüyor. Sorun şu ki, dünyanın bazı bölgelerinde jeotermal olarak ısıtılmış suya erişmek için gerçekten çok derinlere inmeniz gerekiyor. Gezegenin derinliklerine indiğimizde, nüfuz etmesi için yeni teknoloji gerektiren kadim kayalara -tipik olarak granite- çarpılıyor. Start-up Quaise, graniti oldukça yoğun bir radyo frekansı gücü ışını ile buharlaştırabilen bir sondaj teknolojisi üzerinde çalışıyor. Böyle bir teknoloji yaygın olarak kullanılabilir hale gelirse, derin sondaj olağan hale gelir ve jeotermal enerjiye hemen hemen her arazi parçasında erişilebilir olur. Bu teknolojik gelişme ile insanoğlu, dünyadaki herhangi bir mil kareyi Teksas veya Suudi Arabistan'ın petrol fışkıran bir bölümü kadar enerji açısından zengin yapan, sihirli bir değnek tasarlamış olacak.

Kaynak:halktv.com.tr

Etiketler :