Hasan’lar Bitmemeli!

Geçen hafta Türkiye siyaseti yeni bir trajediye sahne oldu. Saadet Partisi Kocaeli Milletvekili Hasan Bitmez meclis kürsüsünde konuşma yaptığı sırada fenalaştı ve konuşmasını bitirir bitirmez yere yığıldı. Kalp krizi geçirdiği anlaşılan Bitmez hemen hastaneye kaldırılsa da iki gün sonra yaşam mücadelesini kaybetti.

Açıkçası Hasan Bitmez o zamana dek tanıdığım bir siyasetçi değildi. Rahatsızlık haberini duyduğumda o son konuşmasını dinlemek istedim. Zira rahatsızlığında muhtemelen o konuşmadaki duygu yoğunluğunun da etkisi vardı. Dinledim ve çok etkilendim. Kendisi samimi bir Müslüman olarak Hamas-İsrail Savaşı’nda iktidar partisinin yalanlarını, tutarsızlığını, riyakarlığını cesurca yüzlerine vuruyordu. Açıkçası böyle bir vekilimizin olmasından dolayı mutluluk duymuş ve bir an önce sağlığına kavuşmasını daha da yürekten dilemiştim. Ama maalesef olmadı.

Bitmez’in kalp krizi geçirmesinde, konuşmasını yaparken AKP sıralarından gelen saldırgan ve tahkir edici tepkilerin de herhalde tesiri olmuştur. Naif bir kişiliğe sahip olduğunu öğrendiğimiz Bitmez’in iktidar partisi vekillerinin nefret dolu tavrından kötü etkilenmiş olması hayli olasıdır. Nitekim kendisi yere düştüğünde bazı vekillerin neredeyse “Oh olsun!” tarzı söylemlerde bulundukları da tutanaklara geçmiştir.

Belki Bitmez çoğumuzla benzer bir dünya görüşüne sahip değildi. Ama dürüsttü, hakkaniyetliydi ve cesurdu. O yüzden de sadece herhangi bir partinin değil gerçek anlamıyla milletin vekiliydi. İlkeli ve adaletli tavrıyla bize “İyi ki varmış” dedirtti. Bize, siyasette iş adamlarına değil dava adamlarına ihtiyaç olduğunu tekrar hatırlattı.

Hasan Bey’in hayatı ve vefatı siyasetle ilgilenenler için örnek ve ibret içerikli bir ders niteliğinde. Hem siyasetin zenginleşmek için değil ilkeler için yapılması gerektiğine dair örnek olmalı hem de AKP’lilerin yaşam mücadelesi veren bir vekile yönelik tavrı düşünüldüğünde, etik bir siyasetçinin ne şekilde davranmaması gerektiğine dair ibret vermeli. AKP kadroları menfaatçi ve hınç dolu yaklaşımlarıyla maalesef bu etik, hatta insancıl çizgiden artık çok çok uzak.

Siyasetimizde Hasan Bitmezlere ihtiyacımız var. Kişilerin emir eri olmayan, siyasete şahsi rant çerçevesinden bakmayan ve gerçekleri güç sahiplerine korkusuzca haykıran insanların sayısı Türkiye siyasetinde artacak ki hem ülkemizdeki siyasi cepheleşme ve toplumsal kutuplaşma azalsın hem de siyaset daha hakkaniyetli ve halk odaklı devam etsin.

Hasan Bitmez Beyefendi’yi rahmetle anıyorum. Bu vesileyle Saadet Partisi camiasına da samimi baş sağlığı dileklerimi iletiyorum. Yazımı ise Bitmez’in kriz geçirmeden hemen önce AKP’ye yönelik olarak okuduğu Mehmet Âkif dizeleriyle bitirmek istiyorum:

“Enseden aslan kesilmek, cepheden yaltak kedi, Müslümanlık bizden evvel böyle zillet görmedi…”

Önceki ve Sonraki Yazılar
Can Kakışım Arşivi